Makale yazari : İbrahim İbicek in: ● 15 Ağustos 2016
Başvuruda bulunduğunuz iş için bir telefon aldınız ve hattın diğer ucundaki İK yetkilisi sizi mülakata davet etti lakin “ufak” bir ayrıntı belirtti. Mülakat İngilizce olacak. Eğer akıcı bir İngilizce’niz var ise bu sizin için sorun teşkil etmiyor ama ya değilse… Eyvah! dediğinizi duyar gibiyim.
İşte sorunlu İngilizcesi olanlar için, anlıyorum ama konuşamıyorum diyenler için ya da kelime unuttum, kelime bilgim az diyenler için velhasıl bu mülakat için alarm sinyalleri veren adaylara ufak birkaç tüyomuz olacak.
Bazı forum sitelerinde taktikler ve de çıkabilecek sorular görmüş olabilirsiniz. Mülakata hazırlık açısından size yöneltilebilecek İngilizce sorulara uygun cevaplar belirlemenizde ve bu cevaplara çalışmanızda fayda var. Yazının sonunda bu sorulardan bazılarını paylaşacağız. Ama işin püf noktası bunlar değil aslında. Karşınızdaki İK yetkilisi eğer sizin İngilizce’nizi test ediyorsa ve gayet akıcı bir İngilizce ile bunu yapıyorsa durum sizin için sorun olabilir. Futbol dili ile konuşacak olursak karşınızda bir Real Madrid ya da Barcelona var ise halı sahalarda oluşturduğumuz mahalle takımları ile mücadele veremeyiz. Fairplay adına bir mücadele olur sadece ve maç erken biter.
Peki, iş için yeterli bir İngilizcemiz olup olmadığı test ediliyorsa? İşte bu mülakatları başarı ile geçmek için sizin mülakat çemberi oluşturmanız lazım. İşin püf noktası budur. “Mülakat çemberi de ne” dediğinizi duyar gibiyim. Mülakatta değineceğiniz konuları, bu konuların kaçar cümleden oluşacağını, süresini, size yöneltilebilecek soruları ve bu sorulara vereceğiniz cevapların içeriklerini, detaylarını oluşturacağınız bir çember. Burada esas olan ön hazırlık, cümle sayıları ve süresidir. Çünkü cümle kurgusu , sayısı ve süresi az ise sorular devam edecektir. İngilizce bilginiz istediğiniz seviyede olmadığını düşünüyorsanız, konuşacaklarınızın sınırını önceden tespit etmeniz ve bu sınırı sizin belirlemeniz şart. Ayrıca karşıdan gelen sorulara karşı daima bu çemberin içinde olmanız da… Alan dışına çıkacağınız bir cevap verdiğinizde, karşıdaki İK yetkilisi sizi zorlamak için detaylara girmek isteyecektir. Mesela, hobileriniz arasında yemek yapmak olduğunuzu söylediniz. Hangi yemekleri yaparsınız diye soru gelecektir. Eğer detaylandıramayacaksınız, kaçamak bir cevap verip bu soruyu sonlandırmanız gerekir. Yoksa baharatından, pişme süresine kadar başınızı ağrıtacak ve de sizi terletecek sorulara hazırlıklı olun.
Mülakatların asıl amaçlarından biri de sizi terletmek ve dayanma gücünüzü test etmektir. Bu sayede sorunlara karşı mücadele gücünüz test edilir. Verdiğiniz cevaplar, sorunlara karşı oluşturduğunuz çözümler size artı ya da eksi puanlar getirecektir. Dolayısı ile mülakat ister Türkçe ister İngilizce yahut başka bir yabancı dilde de olsa rahat olmaya gayret edin ve bunu beden hareketlerinizle de gösterin.
Mesleğiniz hakkında ve talip olduğunuz iş hakkında kendinizi anlatabilmeniz hayati önem arz eder. Dolayısı ile bu alanlarda kelime bilginiz yetersiz ise muhakkak bunu telafi edin. Genelde vaka analizi olan mülakatlarda size bir sorun verip, çözümleri isteyeceklerdir. Türkçe olarak soruna vereceğiniz cevap sadece sizi ilgilendirir. İngilizce olarak gereken cevabı veremezseniz kaybedenlerden olursunuz.
Tabii bu yazdıklarımızın hepsi İngilizce için değil. Hangi yabancı dilde olursa olsun, ister istemez bir panik duygusu oluşabilir. Bu gayet normaldir aslında. Önemli olan beynimizi ve bilinçaltımızı bu görüşmelere olumlu bir şekilde şartlandırmak.
Özetlemek gerekirse, mülakat çemberini 3 aşamada detaylandıralım. İlk aşama, yukarıda da bahsettiğimiz gibi konu başlıklarını oluşturup cümle sayılarından konuşma sürelerine kadar hazırlamak olacaktır. Konu başlıklarımız neydi diye hatırlayacak olursak; değineceğimiz konular( hakkımızda, yeteneklerimiz, tecrübelerimiz, hobilerimiz vb.) ve bu konuların sınırları. İkinci aşama ise İK yetkilileri tarafından size yönlendirilebilecek sorular.
İngilizce mülakatlarda en sık sorulan sorulardan bazıları;
Son aşamamız ise mülakatın seyrine göre davranacağımız durumlar. Mülakat kötü gidiyorsa araya girip konu değiştirebiliriz. Nabza göre şerbet de diyebiliriz bu duruma. Tabii İngilizce bilginiz ile de doğru orantılı bu durum. Kısaca B planı diyoruz ve kaybetmeye doğru gittiğinizi anladığınız andan itibaren mülakatlarda olumsuz havayı dağıtmak için daima bir B planınız olmalı. Spordan, sanattan bu konuyu açabilirsiniz hatta espri yapabilirsiniz. Eğer iyi gidiyorsa, daldan dala atlayan sincap olmaya gerek yok. Gereksiz konu girişleri yaparak risk almak hata olur.
Şimdiden mülakatlarınız için başarılar…
1 | Ayla Güven
16 de Ağustos de 2016 to ● 20:56
Güncel bilgilerle yazılmış güzel bir makale. İş görüşmesine hazırlanan birçok arkadaşın faydalanacağını düşünüyorum.
Son Yorumlar